ibrahim@ibrahimberksoy.com.tr

Kervansaraylar Diyarı Kentlerimizde Yükselen Hiltonlar
2 Aralık 2021, Perşembe
Kervansaraylar Diyarı Kentlerimizde Yükselen Hiltonlar
Düşünceler
Kervansaraylar Diyarı Kentlerimizde Yükselen Hiltonlar

3.

Kervansaraylar Diyarı Kentlerimizde Yükselen Hiltonlar

 

Ahmet Taner Kışlalı'nın Kayseri'de konferans verdiği günlerde yabancı sermayenin ülkemize giriş biçimi daha çok "yatırım ortaklığı" şeklindeydi. İyimser yoruma göre devlet sektörü ile özel sektör "ulusal ekonomi"nin bileşenleri olarak değerlendiriliyor, yabancı sermayenin ülkemizde özel sektör kuruluşlarıyla ortak yatırım yapması özendiriliyordu. Sonraki yıllarda iş çığırından çıkmaya başladı. Yabancı sermaye, önce ortaklık kurduğu özel sektör kuruluşlarını daha sonra da ülkemizdeki köklü kuruluşları adeta yutmaya başladı. Bugün artık, bankalardan, fabrikalardan, tarlalardan geçtim  neredeyse  ülkemizde bakkalcılık bile yapamayacak duruma geldik! Yerli ortaklı yabancı dev marketlerin "zincirleme bir biçimde", davetsiz bir misafir gibi kentlerimizi, pazar yerlerimizi istila etmesi dikkatinizi çekmiyor mu? Kervansaraylar diyarı Konya'da, Kayseri'de bugün artık Hilton otelleri yükseliyor!

 

Benim bu satırlar aracılığıyla dile getirmeye çalıştığım "çığlık", TARİŞ Yönetim Kurulu Başkanı Cahit Çetin tarafından olabildiğince açık ve net bir biçimde dile getirilmiş: "Türkiye Sömürgeleşiyor" (Cumhuriyet, 9 Aralık 2002). Ulus devletten, ulusal ekonomiden, tam bağımsızlıktan bu kestirmeden vazgeçiş, bu kesin teslimiyet politikası, bu "hal ve gidiş" daha başka nasıl dile getirilebilir ki! Atatürk "tam bağımsızlık" ilkesini bize, ilerde IMF, Dünya Bankası ve benzeri kuruluşlar gelip ülkemizde taht kursun; pervasızca, "hangi tesisler kapatılsın, hangi tesisler özelleştirilsin; tarlalarımıza hangi tohumlar ekilsin, hangileri ekilmesin" direktifleri verebilsin diye mi armağan etmişti?

 

Sonuç olarak, özelleştirmeyi "dizayn" eden kafalar, özelleştirmenin sonuçlarını da iyice düşünmelidirler. Resmi ağızlar tarafından dile getirilen "sosyal boyut", "telafi" gibi  laflar, daha doğrusu kekelemeler, gördüğüm kadarıyla,  özelleştirmeler sonucunda ortaya çıkacak / çıkabilecek ekonomik ve sosyal sonuçları onarma gücünden oldukça uzaktır. Bu gerçeği görmek için bugüne değin yapılmış olan özelleştirmelerde yaşanan fiyaskolara şöyle bir bakmak yeter de artar bile!

Yazı ve yayınlara ulaşmak için...